Zor Zamanlarda Şirket Kültürünün Önemi
Yazan: Başak Kitapcı / Aile İşletmeleri İçin CEO Geçiş DanışmanıYayınlanma Tarihi: 27.03.2020
Uzun yıllar kurumsal şirketlerde çalıştım. Ekonomik kriz, seçim dönemleri, organizasyon değişikliklerinde çığla büyüyen koridor dedikodularının performansa ve motivasyona olumsuz etkilerini sağlıklı yönetebilmek için inanılmaz çaba gösterdiğimi hiç unutmam. O zamanlar yalnızca yönetsel becerilerimle ve deneme yanılmalarla bulduğum yollar, aslında ciddi bir mesele, başlı başına bir gelişim alanıymış.
Bir yönetici olarak, tek başıma altından kalkmamın mümkün olmadığı kavşaklarmış. Bugün şirket kültürü, liderlik ve yönetim konularında nacizane uzmanlaşmış bir danışman olarak, o günlerde el yordamıyla yönettiğim bu zor dönemlerin, ayağı yere basan tanımlamalarını yapabiliyorum.
Şirket Kültürleri zor durumlarda kendini gösteriyor diyebiliriz. Tüm çalışanların negatif bir düşünce bulutuyla aynı safta durduğu bir yer ise burası, kültür acil ele alınması gereken bir konu olmalı. Eminim zamanında farkına varmamış ya da üzerine düşmemiş bir çok firma, şu anda yaşadığımız Covid19 krizinden sonra, düşük motivasyon ve düşük performans etkileri ile yüz yüze kalacaktır.
Yöneticilerden beklenenler sonuca tek başına hizmet etmiyor eğer şirket liderlik bakış açısını zamanında kazandırmadı ise..
Ben 20 yıllık tecrübemde farklı bir sonuç hiç görmedim. Daha derinlere indiğimizde, geleneksel yöneticilerin insanı yönettikleri alan, çalışanların davranışları ile hedefleri arasında maalesef. Ancak duygusal zekası çok yüksek bireyler, olan tüm şeylere rağmen yolda ve hedefte inatla, azimle, cesurca kalırlar. Diğerleri sadece korkar. Eğer çalışanlarda bunu yaratan duygu ve düşüncelere ulaşılmaz ise, yöneticinin kendini koyabileceği 2 yer kalır. Görmezden gelerek huzura ermek ya da gerçeklerden uzak açıklamalar yaparak çalışana karşı inandırıcılığını yitirmek.
Yöneticilerden beklenenler sonuca tek başına hizmet etmiyor eğer şirket liderlik bakış açısını zamanında kazandırmadı ise..
Ben 20 yıllık tecrübemde farklı bir sonuç hiç görmedim. Daha derinlere indiğimizde, geleneksel yöneticilerin insanı yönettikleri alan, çalışanların davranışları ile hedefleri arasında maalesef. Ancak duygusal zekası çok yüksek bireyler, olan tüm şeylere rağmen yolda ve hedefte inatla, azimle, cesurca kalırlar. Diğerleri sadece korkar. Eğer çalışanlarda bunu yaratan duygu ve düşüncelere ulaşılmaz ise, yöneticinin kendini koyabileceği 2 yer kalır. Görmezden gelerek huzura ermek ya da gerçeklerden uzak açıklamalar yaparak çalışana karşı inandırıcılığını yitirmek.
Liderlik zor dönemlerde parlar ve aydınlatır.
Güç verir, daha da güçlü kılar. Yaşadığımız bu zor, dünya tarihinde bir ilk olan günlerde, şirketler ve temsil eden yöneticiler olarak çalışanlara liderlik etmek çok kıymetli. Güven inşa etmek ne büyük fırsat. Liderlik gerçeği görmek, yaratacağı etkileri kabul etmek ve pozitif düşünceyle yolda kalınabilecek tüm seçenekleri oluşturma potansiyelini yaymaktır.
Sevgiyle, sağlıkla kalın??