CarpeDiem Size ne diyem?
Yazan: Taylan Yıldız / Profesyonel Koç / Davranış Bilimleri Uzmanı / Konferans Konuşmacısı / İç Mimar / Ödüllü TasarımcıYayınlanma Tarihi: 21.06.2019
Yaşamı anlamlı kılmak adına, insanların her şeyi yapmasına ya da arzu, istek ve ihtiraslarının peşinden sürüklenmesine gerek yok. Bazı kavramlar, küçük zaman dilimlerinde büyük etkiler yaratacak ve kelebek etkisi oluşturacak güçtedir. Bizim için bunlardan en önemlisi Carpe Diem, An’ı Yaşamak . Göreceli olarak bireylerin bu kavramı ele almaları farklılık gösterse bile, temelde aynı şeye odaklanarak hareket ederler.
An’da kalmak! An’da kalınca, yapılan şey her ne ise, kişinin farkındalığını üst seviyede tutarak, yaptığı ya da yaşadığı duyguya kendini bırakması, zamanını gerçekten verimli ve istikrarlı geçirdiğini hissettirir. Bu durumda birey, Carpe Diem kavramını yaşamının birçok noktasında tutarak, zamanını da etkili kullanmaya başlar.
An’da kalmak! An’da kalınca, yapılan şey her ne ise, kişinin farkındalığını üst seviyede tutarak, yaptığı ya da yaşadığı duyguya kendini bırakması, zamanını gerçekten verimli ve istikrarlı geçirdiğini hissettirir. Bu durumda birey, Carpe Diem kavramını yaşamının birçok noktasında tutarak, zamanını da etkili kullanmaya başlar.
Ben size bu yazımda aslında An’ı Yaşamak kavramını anlatmaktan ziyade, bu kavramın size kazandıracağı etkiden bahsetmek istiyorum. Özellikle öğrenciler ve kariyer planlaması yapacaklar için. Genel itibariyle öğrencilerde atalet dediğimiz kavramında temelinde, zamanı ve dolaysıyla An’ı boş geçirme, etkin kullanamama ve sonraki sürece “atık bırakma” davranışları baş gösterir. Bu durumda, hem yaptığı iş hem de o işe karşı olan yaklaşımları da olumsuz etkilenir ve birey maalesef yaptı ya da hissettiği şeyden dolayı ya suçluluk duyar ya da “nefret” etmeye başlar. Ki zaten temelde bu yaklaşım da işi sevmeme, dersi sevmeme, kaçınma davranışlarını da beraber getirir.
An’ı Yaşamak, burada size büyük kazançlar sağlar. O an için yapılan iş, eylem ya da his her ne ise, “o an”da kalarak o duruma yönelmeniz ve böylelikle bilinçli eylemselliği yaşamanızı sağlar. Bu da iki anlamda size fayda sağlar. Yaptığınız iş, eylem ya da his her ne ise, onu içselleştirmenizi ve dolaysıyla kabullenmenizi sağlar. Bu da erteleme kavramınızı sınırlandırmanızı ve gelecekte de benzerlik oluşturacak durumlara karşı tedbir almanızı sağlar.
An’ı Yaşamak, burada size büyük kazançlar sağlar. O an için yapılan iş, eylem ya da his her ne ise, “o an”da kalarak o duruma yönelmeniz ve böylelikle bilinçli eylemselliği yaşamanızı sağlar. Bu da iki anlamda size fayda sağlar. Yaptığınız iş, eylem ya da his her ne ise, onu içselleştirmenizi ve dolaysıyla kabullenmenizi sağlar. Bu da erteleme kavramınızı sınırlandırmanızı ve gelecekte de benzerlik oluşturacak durumlara karşı tedbir almanızı sağlar.
Zamanı, gerçek anlamı ile yaşamınızı ve yaşamınıza yön vermek adına zamanınızı etkin – kontrollü kullanmanızı sağlar. Birçoğumuzun zaman algısında, olumlu ve mutluluk verici anların çabuk, olumsuz ve huzursuz eden anların uzun geçmesine tanıklığımız vardır. Bu durumu yaşamamızın sebebi, An’da kalmak ile akışa kapılmak unsurlarını yaşıyor olmamızdır. Sorunuz, haliyle, “an’da kalmak acı verici midir?” şeklinde olacaktır. Hayır! Akışa kapılmadan, An’da kaldığınız her durumu içselleştirirsiniz. Korku, An’da kalmanızı tetikler. Fakat aynı durumu rahatlıkla sevgi ya da mutluluk içinde kullanabilirsiniz. Sevinçli ve mutlu olduğunuz anlarda, An’da kalarak, süreci daha güçlü hissederek yaşarsınız.
An’da kalmak aynı zamanda unutkanlığınızı da engeller. Farkındalık sahibi bir yaklaşım, o an için yapılan eylem ya da duyulan hissi zihninizde daha kolay yer edinmenize yardımcı olur.
Tipik bir örnek; ders çalışırken düşüncenin akışına kapılmak yerine, farkındalıklı (motive-konsantre) yaklaşımda dersi değerlendirme, yorumlama ve çözümleme süreçlerini bilinçli olarak uygularsınız. Dolaysıyla, Carpe Diem yani An’ı Yaşamak kavramı, M.Ö. Latin Edebiyat’ından kalma bir yaklaşım olmaktan ziyade, doğru kullanılması gereken psikoterapik bir durumdur.
Farkındalık zihnini, zihnin kalbini, kalbin inançlarını, inancın ise yaşamını değiştirir.
An’da kalmak aynı zamanda unutkanlığınızı da engeller. Farkındalık sahibi bir yaklaşım, o an için yapılan eylem ya da duyulan hissi zihninizde daha kolay yer edinmenize yardımcı olur.
Tipik bir örnek; ders çalışırken düşüncenin akışına kapılmak yerine, farkındalıklı (motive-konsantre) yaklaşımda dersi değerlendirme, yorumlama ve çözümleme süreçlerini bilinçli olarak uygularsınız. Dolaysıyla, Carpe Diem yani An’ı Yaşamak kavramı, M.Ö. Latin Edebiyat’ından kalma bir yaklaşım olmaktan ziyade, doğru kullanılması gereken psikoterapik bir durumdur.