ICF (International Coach Federation) koçluğu, günümüzün belirsiz ve karmaşık ortamlarında özellikle önemli olan, kişisel ve mesleki potansiyeli en üst düzeye çıkarmak için ilham veren, düşünmeye teşvik eden ve yaratıcı bir süreçte müşteri ile ortaklık ilişkisi olarak tanımlıyor.
Danışmanlık, mentörlük, eğitimcilik, spor koçluğu değildir. Peki, koçluk nedir?
Kısaca değişime rehberlik etmek olarak ifade ediliyor. Ben de, Adlerden eğitim almış bir koç olarak koçluk modelini şöyle açıklayabilirim; “Her insanın doğuştan getirdiği güçlü yanları ve biriktirdiği deneyimleri ile eşsiz bir kaynak olduğunu savunan yaklaşımı Adler Koçluk Modeli’nin “farklılığa değer veren” ve “bütünün parçalardan öte olduğunu” hatırlatan karakterinin özünü oluşturur.*” Dolayısıyla profesyonel koç müşterisini, potansiyelini tanıyarak hedefler koymaya, çıktılar yaratmaya ve kişisel değişimini kendisinin yönetmesine odaklanır.
Koç, kişinin temel dinamiklerinin özgünlüğü kabul ederek onu dinler ve çeşitli araçları, metotları, kolaylaştırıcı olarak kullanarak kendi değişim dönüşüm yolculuğunda adım atmasını ve sorumluluk almasını teşvik eder. Değişim-dönüşüm sorumluluğu danışanda, profesyonel koçluk varlığı ile görüşmeyi bu profesyonel bağlamda tutma sorumluluğu koçtadır.
Koçluk meslek midir?
Günümüzde meslek, belirli bir eğitim sonucu kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş olarak tanımlanıyor. Profesyonel Koçluğun uluslararası kabul gören akımlarının eğitim standartları, etik kuralları, uluslararası akreditasyon kriterleri belirli. Bu eğitimleri almadan ve sınavları geçmeden bu unvanları kullanamıyoruz. Ancak ülkemizde birçok unvanı kullanmak bu kadar sıkı kurallara bağlı değil. Hatta bazen hiçbir kurala bağlı değil! Ülkemizde koçluk mesleği bir mesleki standarda bağlanmış olsa da onun da bir sac ayağı hala eksik.
Eğitim zorunluluğu…
Profesyonel koçlar olarak mesleğimizde yerimizi belirleme konusunda uluslararası kabul görmüş eğitimleri alıp sınavlarına giriyoruz. Peki, koçluk mesleğinin, özellikle ülkemizde, niçin itibarı söz konusu olduğunda sorular ortaya çıkıyor? Bahsettiğim uluslararası standartlarda eğitim almadan, uluslararası akreditasyon çalışmalarına katılmadan, sınavları vermeden kolay yoldan, kısa eğitimlerle, kulaktan dolma bilgilerle bu mesleği icra ettiğini sanan kişiler bu mesleğe zarar veriyor. Bu konuda bilinçli davranmayan müşterileri de zarar görüyor, ödedikleri bedel bazen maddi, bazen de manevi oluyor.
Sorumluluk koçlarda mı? Yoksa müşterilerde mi? Ne yapılması gerektiği belli…