Koçluk Nedir? Ne Fayda Sağlar?
Yazan: Barış Ege / Yaşam Koçu-NLP UygulayıcısıYayınlanma Tarihi: 04.07.2020
Küçük bir çocuk, bahçede büyükçe bir taşı yerinden oynatmaya çalışıyordu. Buna gücünün yetmediğini görünce farklı yöntemler denedi. Önce taşın altını kazmaya uğraştı, daha sonra bir kaldıraç yardımıyla denedi, yapamadıkça hırslanıyor ve daha çok efor sarf ediyordu. Bir süre sonra hayli yorulmuş olarak uğraşmaktan vazgeçti. Onu bahçenin uzak bir köşesinden tebessümle izleyen babası seslendi;
-Ne oldu?
-Yapamadım...
-Peki her şeyi denedin mi?
-Evet baba
-Emin misin?
-Evet, eminim baba...
-Hayır, her şeyi denemedin çünkü henüz benden yardım istemedin...
Bazen, olmasını istediğimiz bir şey için her yolu denediğimizi düşünürüz ve halen olmuyorsa bırakma eğilimi gösteririz. Ancak gerçek böyle olmayabilir. Yukarıdaki hikayede yaşandığı gibi, henüz yardım istememiş, ya da almamış olabiliriz. Deneyip de başaramamamızın sebebi, doğru yöntemleri kullanmamak da olabilir, potansiyelimizi yeterince yansıtmamak da... Hatta bazen doğru işe/faaliyete yoğunlaşmamış da olabiliriz.
Kendimizi yeterince tanımıyor ve dolayısı ile bizi neyin mutlu edeceğini bilmiyor olabiliriz.
İşte böyle durumlarda koçluk/danışmanlık almak çok faydalı olabilir. Bu sayede potansiyelinizi keşfedebilir, doğru yönlendirme ile sorumluluk alarak hayatınızın gidişatını olumlu yönde değiştirebilirsiniz.
Koçluk ile ilgili en sevdiğim tanımlama, Joe Shumate’e ait olan şu sözlerdir; “Koçluk ya da danışmanlık, saati söylemek için danışanın saatini ödünç almaktır” Danışan kişinin saati söylememesinin sebebinin düşünceleri ile değil, duyguları ile davranmasıdır. Yani sorun olarak gördüğü şeyi tanımlama şeklidir. Burada kişi ya da kurum, içinde bulundukları durumun yarattığı baskı, stres, ya da olaylara yükledikleri anlamın sonucu olan duygulardan ötürü gerçekleri, çözüm ve fırsatları göremiyor olabilirler. Ancak yardım alacakları rehber, onların yaşadıkları bu durumu, duygularını karıştırmadan görebilir, en doğru tercih ve strateji için yönlendirme yapabilir.
Koçluk ile ilgili en sevdiğim tanımlama, Joe Shumate’e ait olan şu sözlerdir; “Koçluk ya da danışmanlık, saati söylemek için danışanın saatini ödünç almaktır” Danışan kişinin saati söylememesinin sebebinin düşünceleri ile değil, duyguları ile davranmasıdır. Yani sorun olarak gördüğü şeyi tanımlama şeklidir. Burada kişi ya da kurum, içinde bulundukları durumun yarattığı baskı, stres, ya da olaylara yükledikleri anlamın sonucu olan duygulardan ötürü gerçekleri, çözüm ve fırsatları göremiyor olabilirler. Ancak yardım alacakları rehber, onların yaşadıkları bu durumu, duygularını karıştırmadan görebilir, en doğru tercih ve strateji için yönlendirme yapabilir.
İyi bir rehberle çalışmak, öncelikle güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmek, ardından fırsat ve engelleri görmek açısından büyük fark yaratır. Bu sayede kişi, enerjisini doğru yere kanalize ederken, saklı kalmış potansiyelini de keşfedip kullanma becerisi elde eder. Yani koçluk hizmeti veren kişi, danışanın sorunlarına, danışanın taşıdığı duygusal yükler olmaksızın rahatlıkla eğilip doğru adımlar için yönlendirebilir. Koçluk yapan, danışan kişinin öğrenme, performans ve gelişimini kolaylaştırır. İnsanın bir yerden başka bir yere rehber yardımıyla gitmesi daha çok kazanım elde etmesine ve daha kolay ulaşmasına sebep oluyorsa, koçluk almak da böyledir.
Hedeflere ulaşmak, sorunları doğru tanımlamak ve yeterince kullanmadığı kişisel potansiyelini ortaya çıkarmak açısından benzersiz bir deneyim sağlar.
Hedeflere ulaşmak, sorunları doğru tanımlamak ve yeterince kullanmadığı kişisel potansiyelini ortaya çıkarmak açısından benzersiz bir deneyim sağlar.