Göz teması kurma, aktif dinleme ve jestler gibi olumlu beden dilinin, iletmeye çalıştığınız mesajı güçlendirdiği ortaya çıkmıştır. Yapılan araştırmalar olumlu beden dili kullanan kişilerin daha çok sevilen, yetkin, ikna edici ve duygusal zekaya sahip kişiler olduğunu göstermektedir.
Dünyamız, yaşam koşullarımız, mutluluk veren konularımız, iletişim kanallarımız, eğitim modellerimiz, güzellik anlayışlarımız, yazlarımız kışlarımız hızla değişiyor. Öğrenmeye ve yeniliklere ne kadar açık olduğumuz her ortamda sorgulanıyor. “Bugün ne yaptın” sorusuna verdiğimiz cevap yanımızdakinden ne kadar farklı ise, o kadar akıllı, başarılı ve farkındalığı yüksek kişiler olarak kabul ediliyoruz.
İnsanın “doğru mesleği seçmek” gibi büyük bir kararı verdiği yaş size de ilginç gelmiyor mu? Ergenlik dönemi! Hayatın büyük ve renkli çelişkilerinden biri gibi bu olgu. Hem böyle olmamalıymış gibi, hem de başka yolu yok!
Hani bazı zorunluluklar vardır; bazen olabildiğince erteler, bazen başkasına yaptırmaya bakar, bazen de sırf yapmış olmak için üstünkörü halledip geçeriz. Bu tercihlerimiz bizi iyi – kötü idare ediyorsa harika. Ancak kimi zaman da bunların işe yaramadığı durumlar olabilir. Pek de bayılmadığımız bir işi ele alıp bizzat ve düzgün şekilde yapmamız gerektiğinde ne yapıyoruz?
İşte bu yaşadığım olaylara yani başınıza gelmesinden korktuğunuz şeyleri fazla düşünürseniz gerçekleştirme ihtimalini artırırsınız haline bilimde “ters çaba kuralı” deniyormuş. Ters çaba kuralı, herhangi bir şeyi yapmayı ya da o şeyden kaçınmayı çok istediğimiz durumlarda aslında hepimizin başına gelen oldukça yaygın bir durummuş.
İlk modülün ilk gününde eğitmenimiz “Bu akşam buradan aynı insan olarak ayrılmayacaksınız” demişti gün içinde ne yaşayacağımı elbette bilemediğimden abartıyor diye düşünmüştüm. Ama haklıymış. Geçtiğimiz hafta sonu temel koçluk eğitimimi tamamladım. Yolculuğun ilk kısmı tamamlandı ama bence asıl yolculuk yeni başlıyor.
Hayatta kendimize seçtiğimiz roller ya da içinde bulunduğumuz durumlar, giydiğimiz kıyafetler gibidir. Bir süre sonra bazısı dar ya da büyük gelebilir, eskiyebilir ya da artık bulunduğumuz ortama uygun gelmeyebilir. Böyle bir durumda kıyafetini değiştirmek isteyebilirsin.
"An"da kalmak, AN olmak... kişisel farkındalığın temeli, ne olduğunu idrak etmek, görmek, bilmek ve hissetmek adına, An'ı yaşamak gerek... Size ben de bir şeyler "diem"... farkında olun, farklı olun!
Tarih: 21.06.2019
Neden Korkuyoruz?
Yazan:
Taylan Yıldız
/ Profesyonel Koç / Davranış Bilimleri Uzmanı / Konferans Konuşmacısı / İç Mimar / Ödüllü Tasarımcı
Araştırmalar, yılan, timsah, kurt gibi tehditlerden korkmak için evrimleşmiş olabileceğimizi gösteriyor. Birçok hayvan, yırtıcılarından korkmak için genetik olarak programlanmıştır. Fareler doğal olarak kedilerden korkarlar; balıklar doğal olarak kuşlardan korkarlar. Bu korkuların öğrenilmesi gerekmiyor, doğuştan geliyorlar.
Tarih: 21.06.2019
Vah LinkedIn Vah!
Yazan:
Taylan Yıldız
/ Profesyonel Koç / Davranış Bilimleri Uzmanı / Konferans Konuşmacısı / İç Mimar / Ödüllü Tasarımcı
Sanırım bizim ülkenin bir özelliği olsa gerek. Bir çok şeyi amacı dışında kullanmak ya da modifiye ederek farklı alanlarda iş görür duruma getirmek. İlla kendimizden bir şeyler katmak sevdamız hep var kardeşim. Kötülemiyorum elbette, çünkü bir dünya güzel şey de var bunların içinde. Fakat konumuz gereği işi LinkedIn’e getirmek istiyorum.